Sürdürülebilirlik bakımla ilgilidir; ancak peyzajda sürdürülebilirlik, özellikle de ekosistemlerimizdeki dengenin devam ettirilmesiyle ilgili olduğundan, peyzajcıların yaptıkları her şeyin tam kalbinde sürdürülebilirlik olmalıdır. Gelecek nesillere sağlıklı bir gezegen bırakmak istiyorsak, Dünya’ya zarar vermeden yaşamanın yeni yollarını bulmak zorundayız.
Kısacası, peyzaj ile sürdürülebilirlik, ayrılmaz bir ikili olmak zorundadır.
Peyzaj, inşaat sektörünün çevreye duyarlı eşlikçisidir. Hızla değişen dünyada konutsal ve ticari gelişim ihtiyacı yadsınamayacağından, gelin bu yeni dünyayı daha yeşil kılmak için elimizden geleni yapalım. Küçük ölçekte, sürdürülebilir bir bahçe dahi, flora dediğimiz bitki dünyasının ve fauna dediğimiz hayvanlar dünyasının bazı üyelerine bir yaşam alanı sağlayıp biyoçeşitliliği destekleyerek, yerel ekosisteminize olumlu bir katkıda bulunabilir. Öte yanda daha büyük ölçekte, sürdürülebilir bir ticari peyzaj, iklim değişikliğiyle mücadelede etkin bir silah haline gelebilir. Bu kolay bir iş değildir ve kafanızda soru işaretlerinin olması anlaşılabilir bir şeydir.
Son yıllarda sürdürülebilirlikle ve özellikle de yenilenebilir enerji ile ilgili faaliyetler masraflı şeyler olarak tanıtılsa da, uzun vadede durum bu değildir. Fazla suları, daha sonra yeniden kullanmak üzere depolamak su maliyetinizi, binanızı sert hava koşullarından korumak enerji masraflarınızı, peyzajınızda arazinize bölgeye özgü bitkiler kullanmak bakım masraflarınızı bir hayli azaltır. Güneş panellerinin veya rüzgâr türbinlerinin maliyeti başta yüksek olsa da bu harcamalar, ürettikleri yenilenebilir enerjiyi kullanmaya başladığınızda kısa sürede size geri döner. İklim değişikliğinin mevcut gidişatı göz önünde bulundurulduğunda, çevre her durumda ve hepimiz için bir öncelik olmak zorundadır. Biz ekoloji dostu ürünleri tercih ettikçe, bu ürünlerin pazarı büyüyecek ve fiyatları da ucuzlayacaktır.
Şimdi ayrıntılara bir göz atalım!
Su kaynaklarının korunması son derece önemlidir. Dünyadaki suyun yalnızca %2,5’i içilebilir durumdadır ve tuzlu suyu içme suyuna çevirmek bir hayli pahalı ve enerji tüketen bir iştir. Bu nedenle, suyu korumak demek, aynı zamanda enerjiyi korumak demektir. Dünyanın en önemli sorunlarından biri olan su kıtlığının ciddiye alınması ve peyzaj alanlarında sulamanın buna uygun şekilde yapılması için Mavi Yeşil Altyapının, tasarımda çok dikkatli ve detaylı şekilde değerlendirilmesi ve tasarımın önemli bir parçası olarak ele alınması gerekir.
Yağmur bahçeleri ve hendekleri de suyu saklamanın ve yağmur suyunun akıp gitmesini engellemenin etkin yollarındandır. Bu yapılar suyu hendekvari bir rezervuarda toplayarak, ağaçların ve diğer derin köklü bitkilerin etkin biçimde sulanmasını sağlarlar.
Buradaki esas önemli olan konu, sulama maliyetini ve toprakların birbirini etkileme olasılığını azaltmak için, peyzajınızı tasarlarken, bitkileri toprak, güneş ve su ihtiyaçlarına göre gruplamaktır.
“Enerji tasarrufu” ifadesini duyduğumuzda pek çoğumuzun aklına ilk gelen şey, ampullerdir. Kullanılan ampullere dikkat etmek gerçekten de önemlidir. Enerji tasarruflu ampuller, elektrik faturanızı azaltmaya yardımcı olmakta harika iş çıkarırlar. Kimileri bazı ampullerin verdiği loş ışıktan hoşlanmayabilir, ancak bu aslında bir avantajdır. Işık kirliliği kentlerde insanlar için ciddi bir sorun olmanın yanı sıra, dış mekânlardaki parlak ışıklar, gececil böcekler için de bir hayli kafa karıştırıcıdır. Bu nedenle daha düşük ışık seviyeleri her yönden avantajlıdır.
Güneş panellerinden yararlanarak aydınlatmanızı tamamen optimize edebilirsiniz. İşin uzmanları tarafından çatıya yerleştirilen fotovoltaik sistemler, önemli bir miktar güneş enerjisi depolayarak bunu aydınlatma elemanlarına veya peyzajınızın elektrik kullanan su fıskiyeleri gibi diğer unsurlarına aktarabilirler. Ek olarak, güneş panelleri diğer daha büyük peyzaj ekipmanları için şarj istasyonlarına da dönüştürülebilir. Örneğin bazı akülü çim biçme makineleri solar şarj istasyonlarında şarj edilebilirken, bazı akülü otomatik ot toplayıcılar akıllı telefonlar tarafından dahi kontrol edilebilir. Bu yeni teknolojilerle üretilmiş, elektirkile çalışan ekipmanlar, yakıtla çalışan benzerlerinden daha sessizdirler ve atmosfere emisyon salımları yoktur.. Tükettiğinizden fazla enerji ürettiğiniz takdirde, çoğu yerde enerji fazlanızı devlete satmanız mümkündür.
Enerji sarfiyatını azaltmanın etkili yollarından biri, binanın etrafına ağaçlar gibi bitkisel peyzaj elemanları ve pergolalar gibi yapısal peyzaj elemanları yerleştirmektir. Bu büyük nesneler, binayı kuvvetli rüzgârlardan, şiddetli yağmurlardan ve sıcak havadan korur. Klima ünitelerinin enerji kullanımını azaltmak için, etraflarını çalılarla kaplayıp gölge yapmak gibi yöntemler düşünülebilir. Dikey bahçeler, ısıya ve sese karşı yalıtım sağladığı gibi, binanın dış cephelerini ağır hava koşullarından korumaya da yardımcı olabilir.
Daha sürdürülebilir bir peyzaj yaratmak için bitki seçmenin pek çok yolu vardır. Bunların arasında kurak alan peyzajı (xeriscaping), kır çiçeği bahçeleri, böcek ve arılar için yaşam alanları oluşturmak ve bitki çeşitliliğini desteklemek bulunur.
Kurak alan peyzajı, kuraklığa dayanıklı ve yavaş büyüyen yerel bitki çeşitleri seçerek, sulama ve gübreleme gibi bakım maliyetlerinden tasarruf etmeyi içerir. Yerel bitkiler, bölgedeki iklim koşulları altında evrimleştiklerinden, doğal olarak daha az su isterler, zararlılara karşı daha dirençlidirler ve mevcut toprakta mutludurlar. Bu peyzaj türü, çok fazla bakım isteyen geniş çim alanları bir seçenek olmaktan çıkarır.
Bu alanlarda daha az bakım yapılması, aynı zamanda doğal olarak toprağın altında depolanan karbondioksitin atmosfere daha az salımı anlamına da gelir.
Kurak alan peyzajının (Xeriscaping) görsel cazibesine ek olarak, başka bir avantajı da, yerel bitkilere daha kolay erişilebildiği için karbon emisyonlarını da azaltır, böylece daha egzotik ve yerel olmayan bitki türlerinin nakliye maliyetlerini düşürür.
Tüm bitkiler havadaki karbondioksiti alıp, oksijenle değiştirerek gezegene fayda sağlarken, bu konuda en etkili olan belirli bitkiler vardır. Ağaçlar gövdelerinde çok fazla karbon depolar ve çitler dallarında karbonu tutar ve depolar, ancak bazı araştırmalar diğerlerinin çok daha fazlasını yapabileceğini gösteriyor.
Eğreltiotu olarak da bilinen Asplenium nidus'un özellikle iç mekanlarda havayı karbondioksitten çok verimli bir şekilde temizlediği kanıtlanmıştır.
Mücevher çiçeği (Crassula), CAM (Crassulacean Asit Metabolizması) fotosentez sürecini takip eden bir tür sukulenttir. CO2'yi gece ve gündüz absorbe edebilmesi için geceleri asit olarak depolar. Diğer sukulentler ve kaktüsler geceleri stomalarını açtıklarından karbon tutmada etkilidirler, böylece daha az su kaybederler. Ayrıca havadaki bakterileri havadan alarak daha da temizleyebilirler.
Böceklerin ve ufak memeli hayvanların ticari peyzajlarda ne kadar yaygınlaştığına inanamazsınız. Onların varlığı, ziyaretçilerin keyfini kaçırmak yerine, hem çocuklar hem de yetişkinler için mekânı bir hayli cazip kılar. Etrafa bilgilendirici tabelalar yerleştirdiğiniz takdirde, eğitici ve etkileşimli bir özelliğe bile dönüşebilirler.
Kullandığınız malzemeler, ekosistem üzerinde büyük etki yaratabilir; onun için eski malzemeleri geri dönüştürüp yeniden kullanarak hem paradan ve zamandan tasarruf edebilir, hem de çevreye katkıda bulunabilirsiniz!
Ahşap atıklar toprak için kolayca malça dönüştürülebilirken, plastikler kenarlık olarak kullanılabilir. Yerel kaynaklı malzemeler, ulaşım ve nakliye ihtiyacını azalttığı için, hava kirliliğini ve enerji tüketimini de azaltır. Ne var ki, eski demiryolu traversleri gibi bazı malzemelere dikkat etmek gerekir, çünkü içerdikleri katran ve kimyasal maddeler toprağınıza sızarak çevrenizdeki suları kirletebilir.
Sürdürülebilir malzemeler ve ileri dönüşüm tekniklerini kullandığınızda peyzajınızın nasıl görüneceği konusunda endişelerinizin olması normal; fakat bu tekniklerle tasarım yapmak her zaman salaş bir görünüme mahkûm olduğunuz anlamına gelmiyor. Çevreyle ilgili kaygılar belli bir sektörün tekelinde değil ve doğru tasarımcıyla çalıştığınız sürece, sürdürülebilir malzemeleri ve teknikleri peyzaj tasarımınıza entegre etmeniz her zaman mümkün. Diğer taraftan, kompost alanları büyük ticari peyzaj projelerinde pek önerilmez, çünkü çıkan doğal atık miktarının fazlalığı, ziyaretçiler için hoş olmayan görüntülere ve kokuya sebep olabilir. Yine de, mümkün olduğu şartlarda, organik maddelerin gübre olarak kullanılması tavsiye edilir.
Su tahliye elemanlarının aşırı dolup taşmasını engellemek için, yapısal peyzaj elemanlarınızın da geçirgen olması ve suyu toprağa geçirerek derin köklü bitkileri sulaması ve yağmur hendeklerini doldurması gerekir. İnce çakıl ve dere taşları, geçirgen olmayan beton ve asfalt gibi malzemelere güzel birer alternatiftir.
Sizinle aynı bölgede yaşayanların arazinizin yapısı hakkındaki bilgisi kıymetli olmakla birlikte, artık yalnızca yakınınızdaki peyzaj şirketlerine mahkûm değilsiniz. İklim değişikliği nedeniyle hızla değişen hava durumları ve örüntüleri, peyzaj şirketlerini her tür koşulda hayalinizdeki sürdürülebilir peyzaj tasarımını gerçekleştirebilecek uzmanlığa ve deneyime sahip olmaya mecbur kılıyor.
Karaoğlu Peyzaj olarak, farklı mikroiklimlerde ve sektörlerde otuz yıllık deneyimimiz ve sürdürülebilir çalışma ilkelerinden ayrılmamak konusunda bir taahhüdümüz bulunuyor. Size sürdürülebilir bir peyzaj tasarımı hizmeti sunmakla kalmıyor, peyzajınızın bakımı konusunda da yardımcı oluyoruz. Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.karaoglu.com.tr/